Sabiha Gökçen Havalimanı, 2023 yılının Ekim ayında beklenmedik bir olaya ev sahipliği yaptı. Havalimanı apronunda bir tilki görüldüğünde, güvenlik güçleri ve havalimanı otoriteleri acil durum planlarını devreye soktular. Söz konusu durum, hem yolcuların hem de havalimanı çalışanlarının güvenliği açısından önem taşımaktadır. Gerçekten de, yaban hayvanlarının bu tür bölgelerde bulunmasının nedenleri ve buna karşı alınması gereken tedbirler, bu olayla birlikte yeniden gündeme geldi.
Tilki, genelde insanlar tarafından pek sevilmeyen bir yırtıcı hayvan olarak bilinir, ancak doğada önemli bir ekolojik denge görevi üstlenir. Tarım alanlarında haşere kontrolü sağlayarak insan hayatının bir parçası olduğu kadar, yaban hayatının da önemli bir parçasıdır. Ancak Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yoğun bir hava trafiğine sahip olduğu göz önüne alındığında, bu tür hayvanların apronda bulunması ciddi bir güvenlik meselesi olmaktadır. Tilkinin aprona girişinin altında yatan sebepler arasında, doğal yaşam alanlarının azalması ve insan faaliyetlerinin artması da sayılabilir.
Havalimanları gibi yüksek güvenlik tedbirlerinin alındığı bölgelerde, yaban hayvanlarının bulunması genellikle beklenmeyen bir durumdur. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda görülen tilki, uçuşların güvenliğini riske atacak bir unsur haline gelebilir. Özellikle uçakların iniş ve kalkış yaptığı anlarda, apronda yer alan herhangi bir hayvan, ciddi tehlike oluşturabilir. Bu nedenle, güvenlik güçleri ve hava trafiği kontrol otoriteleri, tiltki gibi yaban hayvanlarının önceden tespit edilmesi ve havalimanı çevresinde uygun müdahale yöntemlerinin geliştirilmesi üzerinde çalışmalıdır.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan tilki alarmı, sadece bu olayla sınırlı kalmayıp, yaban hayvanları ile hava trafiği arasındaki etkileşimi de sorgulatıyor. Geçtiğimiz yıllarda da çeşitli havalimanlarında benzer olaylar yaşanmıştı. Bu durum, havalimanlarının çevresindeki ekosistemle uyum içinde yaşamasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla, apronda yaban hayvanlarının güvenliğini sağlamak için alınması gereken önlemler oldukça fazladır. Örneğin, havalimanı çevresindeki ağaçlık alanların kesilmesi, çöp ve yiyecek artıklarının azaltılması ve habitatın düzenlenmesi gibi çeşitli stratejiler geliştirilmelidir.
Bunun yanı sıra, havalimanı yönetimleri yaban hayatı ile ilgili bilgi sahibi personel istihdam etmeli ve bu konuda farkındalık yaratmalıdır. Yolcu güvenliğinin yanı sıra, havalimanı çevresindeki flora ve faunanın korunması için de harekete geçilmesi gerekmektedir. Uçuş güvenliğini riske atan yaban hayvanları ile ilgili işbirliği yapılarak, çeşitli sivil toplum kuruluşları ile eğitim programları oluşturulabilir. Söz konusu eğitimlerde, yaban hayvanlarının insanlığa nasıl yaklaşması gerektiği, hangi koşullar altında hâkimiyet kurduğu gibi bilgiler verilerek, uçuş güvenliği artırılmalıdır.
Sabiha Gökçen Havalimanı’nda meydana gelen bu olay, yaban hayvanları ile insana ait alanların ne kadar iç içe geçtiğini gözler önüne sererken, aynı zamanda ortak yaşam alanlarının geliştirilmesi adına bir fırsat sunmaktadır. Havalimanı yönetimi, tilki gibi yaban hayvanlarının apronda görünmesini önlemek amacıyla, teknoloji ve doğal yaşam koruma tekniklerinden faydalanarak, gelecekte benzer olayların önüne geçebilir.
Havalimanı çevresindeki güvenlik tedbirlerinin artırılması gerektiği aşikar. Duyarlı bir yaklaşım ve etkin bir yönetim ile böyle durumların önüne geçmek mümkün olacaktır. Sabiha Gökçen Havalimanı'ndaki tilki alarmı, sadece bir yaşanmışlık olarak kalmamalı, önümüzdeki süreçte daha geniş kapsamlı güvenlik önlemlerinin alınmasına vesile olmalıdır. Uçuşların güvenliğini tehdit eden yaban hayvanlarına karşı geliştirilecek yeni stratejiler, hem havalimanı hem de çevresindeki ekosistemin korunmasına katkı sağlayacaktır.