Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, geçtiğimiz günlerde Hazar Denizi'nde konuşlu olan Hazar Filosu’na önemli bir ziyaret gerçekleştirerek, elverişli askeri durumunu ve bölgedeki güvenlik stratejilerini gözden geçirdi. Bu ziyaret, Kraliyet Donanması'nın bölgesel istikrarı sağlama çabaları ve Hazar Denizi üzerindeki hâkimiyet konusundaki artan endişeleri bağlamında dikkat çekmektedir. Bu kapsamda Hazar Filosu, yalnızca Moskova'nın askeri gücünün bir göstergesi değil, aynı zamanda enerji güvenliği ve deniz ticaret yollarını koruma açısından da hayati bir role sahiptir.
Hazar Filosu, Rusya'nın Hazar Denizi'ndeki askeri varlığını temsil eden önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Ziyaret esnasında Bakan Şoygu, filonun modernizasyonu, teknikal kapasitesi ve savaş kabiliyeti üzerine yapılan güncellemeleri inceledi. Hazar Denizi, zengin petrol ve doğalgaz rezervleri ile çevrili olduğundan, bu bölge hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Özellikle, Rusya'nın yanı sıra Kazakistan, Azerbaycan, İran ve Türkmenistan gibi ülkelerin de bu güç mücadelesine dahil olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Hazar Filosu'nun varlığı daha da kritik bir hale gelmektedir. Bakan Şoygu’nun yaptığı bu denetim, deniz gücünün yeterliliğini ve bölgedeki güvenliği sağlama konusundaki taahhütlerini vurgulamaktadır.
Şoygu, Hazar Filosu'ndaki askerlerle ve komuta kademesiyle yaptığı görüşmelerde, bölgedeki güvenlik tehdidi algısının sürekli değiştiğini vurgulayarak, “Bizim görevimiz, sadece ülkemizin toprak bütünlüğünü korumak değil, aynı zamanda Hazar Denizi’nde dostluk ilişkilerini geliştirmek ve uluslararası işbirliğini pekiştirmektir,” dedi. Ayrıca, Rusya'nın bu denizde sivil ve askeri güvenliği sağlamak için diğer kıyı devletleriyle daha fazla işbirliği yapma niyetinde olduğunu belirtti. Hazar Filosu’nun etkin bir işleyişi, diğer ülkelerin bölgedeki askeri faaliyetlerini ve stratejilerini de doğrudan etkilemektedir.
Sonuç olarak, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun Hazar Filosu’na yaptığı denetim, bölgedeki güvenliği artırma ve askeri kapasiteyi güçlendirme çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Bu ziyaret, aynı zamanda Rusya'nın bölgedeki etkisini artırma ve uluslararası işbirliğini geliştirme isteğini ortaya koymaktadır. Hazar Denizi, hem enerji jeopolitiği hem de askeri strateji açısından büyük bir rekabet alanı haline gelirken, bu tür ziyaretler, Moskova'nın bölgesel hegemonya arayışının bir parçası olarak ön plana çıkmaktadır.