Marmara Denizi, son yıllarda giderek etkisini artıran müsilaj (deniz salyası) sorunu ile karşı karşıya. Bu konuda yürütülen araştırmalar ve yapılan gözlemler, durumu daha da derinlemesine anlamamıza yardımcı oluyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden bilim insanları, müsilajın Marmara'nın çeşitli bölgelerinde yarattığı olumsuz etkileri ve bu durumun deniz ekosistemine olan tehditlerini ele alarak, halkı ve yetkilileri uyarıyor. Uyarıların zamanlaması, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte deniz turizminin artış göstermesi nedeniyle oldukça kritik.
Bilim insanları, müsilaj oluşumunun temel sebeplerinden birinin deniz suyundaki aşırı besin yüklenmesi olduğunu belirtiyor. Tarımsal faaliyetlerin artması, sanayileşme ve yanlış atık yönetimi gibi faktörler, deniz ekosistemine ciddi zararlar vermekte. Özellikle azot ve fosfor gibi besin maddelerinin deniz suyunda aşırı birikimi, alglerin patlayıcı bir şekilde çoğalmasına yol açıyor. Bu durum, müsilajın oluşumunu tetikleyen ana etkenler arasında sayılıyor. Müsilaj, deniz yüzeyinde oluşan yapışkan bir madde olup, balıklar ve diğer deniz canlıları için zehirleyici bir ortam yaratabiliyor. Marmara Denizi’nin dar yapısı ve yüksek deniz trafiği de bu durumun daha da kötüleşmesine hizmet eden diğer faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
ODTÜ uzmanları, müsilajın deniz yaşamı üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde inceleyerek korkutucu sonuçlara ulaştı. Deniz suyunun oksijen seviyelerinin düşmesi, özellikle balık popülasyonunu olumsuz etkiliyor. Müsilaj, altındaki su tabakasını kaplayarak, yaşam alanlarını daraltıyor. Bu durum, hem avcı hem de av olarak hizmet veren organizmalar arasında dengenin bozulmasına yol açıyor. Uzmanlar, daha fazla araştırma ve kamu bilinci artırma çalışmaları ile bu sorunun üstesinden gelebilme potansiyelinin hâlâ var olduğunu savunuyor. Ancak hızlı eylem planlarının yapılması gerektiğinin de altını çiziyorlar.
Türkiye'de deniz ekosisteminin korunmasına yönelik yapılan çalışmalar, genellikle yetersiz kalıyor. Bu noktada ODTÜ'lü bilim insanları, halkın ve özellikle turizm sektöründeki paydaşlarının daha dikkatli ve çevre dostu yaklaşımlar benimsemesinin önemini vurguluyor. Müsilaj sorunu, sadece çevre bilinci ile çözülmesi gereken bir mesele değil; aynı zamanda ekonomik bir sorun olarak da karşımıza çıkıyor. Yaz aylarında artan turistik aktiviteler için temiz ve sağlıklı bir deniz ortamı sağlamak, hem yerel halk hem de turistler için hayati öneme sahip.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’nde meydana gelen müsilaj sorunu, acil müdahale gerektiren bir durum. ODTÜ'lü bilim insanlarının yaptığı uyarılar, bu konuda hızla harekete geçilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Yalnızca devlet kurumlarının değil, bireylerin de bu konuda dikkatli olması ve çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak adımlar atması gerekiyor. Bilinçli tüketim, atık yönetimi ve çevre dostu uygulamaları teşvik etme, müsilaj probleminin üstesinden gelmek için atılacak önemli adımlardan sadece birkaçıdır. Eğer harekete geçmezsek, Marmara Denizi’nin geleceği belirsizlikle dolu olmaya devam edecek.