Dört gündür kayıp olan ve aile bireylerini büyük bir korkuya sevk eden Mimar Ece Gürel'in bulunduğu haberi, tüm Türkiye'de büyük bir sevinçle karşılandı. Belgrad Ormanı'nda gerçekleştirilen yoğun arama kurtarma çalışmaları sonucunda sağ salim bulunan Gürel, olayla ilgili sosyal medyada birçok kişi tarafından desteklenmişti. Mimar Ece Gürel'in kaybolduğu günden itibaren başlatılan arama seferberliği, aile ve arkadaşlarının yanı sıra yerel halkın da katılımıyla gerçekleşti.
37 yaşındaki Ece Gürel, 1 hafta önce arkadaşlarıyla yaptığı bir doğa yürüyüşünün ardından evine dönmemişti. Ailesi durumdan endişeli bir şekilde hemen yetkililere başvurarak kaybolduğunu bildirirken, arkadaşları da sosyal medyada Ece’nin bulunması için bir kampanya başlattı. Yürüyüş sırasında kaybolan Gürel’in sağlık durumu ve nerede olduğu konusunda en küçük bir ipucu yoktu. Uzman ekipler, köpeklerle birlikte Belgrad Ormanı’nın en derin noktalarına kadar her yeri aradı. Bu süreçte, ağaçların arasında, göletlerde ve patikalarda titizlikle aramalar yapıldı.
Belgrad Ormanı, geniş yeşil alanları ve zorlu doğasıyla arama çalışmaları için hem avantajlar hem de zorluklar barındıran bir bölge oldu. Arama kurtarma ekipleri, Ece’nin kaybolduğu gün hava koşullarının uygun olmadığını ve bu durumun arama çalışmalarını etkilediğini duyurdu. Gerek yerel halk gerekse uzman ekipler, ormanda farklı noktalarda iz ve işaret arayışına geçti. Sosyal medya fenomenleri ve yerel gazeteciler de durumu yakından takip ederek gelişmeleri anbean paylaştı. Sonunda, daha önce tespit edilemeyen bir noktada, Gürel’in bulunduğu haberi geldi. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk kontrollerde, Ece Gürel’in fiziksel olarak sağ olduğu ancak psikolojik olarak bir miktar yorgunluk yaşadığı belirlendi.
Bu beklenmedik olay, Türkiye genelinde Ece Gürel’in maruz kaldığı durumla ilgili farkındalık yaratmanın yanı sıra, kaybolma vakalarının önlenmesi adına da gerçekçi yaklaşımlar geliştirilmesi gerektiğini gözler önüne serdi. Tüm bu süreç boyunca, sosyal medyada ve farklı platformlarda Ece’nin bir an önce bulunması için yapılan paylaşımlar ve dualar, buluşun ardından yerini sevinç mesajlarına bıraktı. Ece Gürel’in ailesi, kendilerini destekleyen herkese teşekkür ederek, yaşanan süreci “bir kabusun sona ermesi” olarak tanımladı.
Türkiye gündeminde önemli bir yer tutan bu olay, kaybolmanın insanların hayatındaki etkileri konusunda da yeni tartışmaların başlamasına neden oldu. Uzmanlar, doğada geçirilen zamanın güvenli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, özellikle yalnız başına yapılan yürüyüşlerde dikkat edilmesi gereken önlemler konusunda uyarıda bulundu.
Bunun yanı sıra, arama kurtarma ekiplerinin ve gönüllülerin dayanışmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bu süreçte tanıdık veya tanımadık birçok kişinin bir araya gelerek gerçekleştirdiği yardımlaşma, toplum olarak kenetlenmenin güzel bir örneğini sergiledi. İlerleyen günlerde, Ece Gürel’in yaşadığı anılar ve kaybolma süreci üzerine belgesel veya paneller düzenlenmesi planlanıyor. Ece'nin, bu süreçte yaşadıkları ve ders çıkardığı anekdotların başkalarına ilham olabilmesi amacı gerekiyor.
Sonuç olarak, Ece Gürel’in yaşadığı bu travmatik deneyim, hem bireyler hem de toplum açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Arama kurtarma çalışmalarının her aşaması, sağlığına kavuşmasıyla daha da anlam kazanmış durumda. Ece’nin evine dönmesi, yalnızca onun değil, çevresindeki herkesin kalbine büyük bir sevinç rayından inmek demek. Bu olay, bir kez daha doğanın gücünü ve insan ruhunun dayanıklılığını gözler önüne seriyor. Ece Gürel'in hikayesinin, gelecekte benzer bir şekilde doğadayken kaybolan bireyler için bir ders niteliği taşıyacağı düşünülüyor.