Antalya’nın özellikle yaz tatili döneminde yerli ve yabancı turistlerle dolup taşan cennet plajları ve tarihi güzellikleri, bu kez kötü haberlerle gündeme geldi. Bir yandan güneşin sıcak yüzü, diğer yandan aniden bastıran fırtına ve dolu, birçok insanı şaşkına uğrattı. Şehrin birçok noktasında etkili olan dolu ve hortum, hem tarım arazilerine hem de yerleşim yerlerine büyük zarar verdi. Yaşanan bu doğa olayı, halk arasında paniğe yol açarken, mağdurlar yaşadıkları iki yüzlü doğa olayını gözyaşlarıyla anlattı.
Antalya'nın özellikle Alanya, Kemer ve Lara gibi bölgelerinde etkisini gösteren dolu ve hortum, tarım ürünlerinin yanı sıra konutları da hedef aldı. Fırtınanın başlamasıyla birlikte birçok vatandaş, evlerinin pencerelerini kapatıp, canlarını kurtarmak için saklanacak yer aramaya başladı. Ancak sonuç, birçok kişinin evinin zarar görmesi ve tarım arazilerine büyük zarar gelmesi oldu. Üreticilerin ekili alanlarının büyük bir kısmında dolu ve hortum nedeniyle tahribat oluştu. Çiftçiler, yaşanan bu durumun kendilerini nasıl etkilediğini ve geçimlerini nasıl ciddi anlamda zorlaştırdığını dile getirdi.
Yaşanan bu kötü hava durumu, Antalya'nın inşaat sektörünü de olumsuz etkiledi. İstatistiklere göre, inşaat halindeki binaların çoğu fırtınaya dayanamadı ve birçok işçi, güvenli bir yer bulmakta zorlandı. İlgili kuruluşların zararları telafi etmeye yönelik adımlar atması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, gelecekte daha hazırlıklı olunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor. Dolayısıyla bu tür doğal afetlere hazırlıklı olmanın önemi bir kez daha gözler önüne serildi.
Antalya Valiliği, yaşanan doğal felakete ilişkin hemen bir değerlendirme yaparak, zarar gören bölgelere acil yardımların ulaştırılacağını duyurdu. İlk aşamada gıda ve hijyen malzemeleri olmak üzere sosyal yardımların koordine edilmesi planlanıyor. Ayrıca, tamirat ve restorasyon çalışmalarının başlaması için bir ekip oluşturulacağı bildirildi. Öğrencilerin eğitimlerine ara vermemesi için okullardaki hasarın en kısa sürede giderileceği ve eğitim sürecinin devam edeceği de belirtildi.
Yaşanan felaketin ardından Antalya’da birçok gönüllü, zarar gören insanlara yardım etmek için harekete geçti. Sosyal medya üzerinden, ‘Dayanışma#Antalya’ hashtag’i ile yapılan kampaya, hemen hemen her kesimden insan destek verdi. Duygusal anların yaşandığı bu koşullarda, insanlar birbirine sarılarak, yardımlaşma duygusunun ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.
Sonuç olarak, Antalya'da meydana gelen dolu ve hortum gibi felaketlerin yarattığı tahribat, sadece maddi kayıplarla sınırlı değil. İnsanların yaşadığı korku, kaygı ve belirsizlik duygusu içinde yaşamalarına neden oluyor. Tüm bu yaşananlar, doğanın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Antalya halkı, bu tür doğa olaylarına karşı birlik ve beraberlik içinde durarak, yaşananları atlatmaya çalışıyor. Gelecek için en önemli derslerden biri, doğa ile uyum içinde yaşamayı öğrenmek ve hazırlıklı olmaktır. Zamanla bu felaketlerin yaraları sarılacak ve Antalya, tekrar eski güzelliğine kavuşacaktır.