Antalya, Türkiye’nin güneşli tatil beldesi olarak tanınırken, geçtiğimiz günlerde yaşanan dolu felaketi bu algıyı tamamen değiştirdi. Sadece 45 dakikada meydana gelen bu doğal afet, kenti sararken birçok vatandaşın hayatını altüst etti. Felaket anında yaşananlar, şehrin sakinlerini derinden etkileyen duygusal anlara sahne oldu. Gözyaşları içerisinde yaşadıkları zorlukları anlatan vatandaşlar, dolunun getirdiği yıkım ve kayıpları dile getirdiler.
Antalya’da, özellikle yaz mevsiminde sıcak hava ve güneş ışınlarıyla dolu olan gündelik hayat, aniden patlak veren şiddetli bir dolu yağışı ile altüst oldu. Saat 15:00 sularında başlayan dolu, şehrin birçok bölgesinde kısa sürede etkisini gösterdi. Öncelikle yağmur olarak başlayan hava durumu, bir anda dolu fırtınasına dönüştü. Dolu taneleri öyle büyük ve yoğun bir şekilde yağdı ki, sokaklar bir anda beyaza büründü. Birçok iş yeri, araç ve tarım alanları dolunun ağır saldırısından nasibini aldı. Özellikle araç sahipleri, park ettikleri yerlerde büyük hasar gördüler. Bazı otomobillerin camları kırılırken, boyalar da hasar gördü.
Tarım arazileri açısından da büyük kayıplar söz konusu oldu. Dolu taneleri, özellikle meyve ağaçları ve sebze bahçelerini büyük oranda tahrip etti. Dolu yağışının ardından yapılan ilk değerlendirmelere göre, tarım sektörü milyonlarca lira zarara uğramış durumda. Çiftçiler, dolunun hasarını telafi etmek için yardım beklediklerini dile getiriyor. Antalya’nın kış sezonu boyunca bu tür doğal afetlerle sıkça karşılaştığı bilinse de, yaz ayında dolu yağışıyla karşılaşmak pek alışılmış bir durum değil.
Dolu felaketinin hemen ardından, sokaklarda yaşanan dram gözlerden kaçmadı. Vatandaşlar, yaşadıkları kayıpları anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Birçok kişi, dolunun hasar verdiği eşyalarını ve bahçelerini gözyaşları içerisinde izledi. Özellikle çiftçiler, yıllarını emek harcadıkları arazilerinin harabe halde duruşunu gördüklerinde, büyük bir hüsran yaşadılar. Sosyal medya üzerinden yardım talepleri yapıldı ve birçok insan bu çağrılara duyarsız kalmadı. Ayrıca bölgedeki çeşitli sivil toplum kuruluşları ve belediyeler, ağlayan yüzleri güldürmek için yardıma koşacaklarını duyurdular.
Antalya’daki dolu felaketi, yalnızca maddi kayıpların yanı sıra ruhsal bir çöküntüye de sebep oldu. Dolu sonrası elinde kalan ve ne yapacağını bilmeyen vatandaşlar, yardım talep ederken yaşadıkları duyguları dile getirdiler. “Bir yıl boyunca aldığımız emek, 45 dakikada yok oldu” diyen çiftçiler, tarım sigortalarının yetersizliğinden de yakındı. Yaşanan bu felaket, birçok insanı kaygılandırırken, aynı zamanda dayanışma ruhunu da pekiştirdi. Ülke genelinden gelen destek çağrıları, Antalya halkında bir umut ışığı oldu.
Sonuç olarak, Antalya’da yaşanan 45 dakikalık dolu felaketi, sadece fiziksel hasar yaratmakla kalmadı, aynı zamanda insanları derinden etkileyen duygusal bir travmaya da neden oldu. Dolu felaketinin ardından yaşanan dayanışma ve destek, insanların bu tür zor durumlarla nasıl başa çıkabileceklerinin bir örneği oldu. Gelecek günlerde yapılacak iyileştirme ve yardım çalışmaları, Ankara’nın bu olaydan nasıl ders alacağını ve acil durum planlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.